Turkey Watchlist 2025
PRESS RELEASE
Democracy Detained: Mass Arrests of Protesters and Opposition Figures Land Turkey on Rights Watchlist
- Authorities respond to biggest protests in a decade with violence and mass arrests
- Leading presidential candidate, hundreds of opponents detained in sweeping campaign
- Journalists assaulted and arrested as censorship intensifies
Johannesburg, 30 July 2025 – Turkey is added to CIVICUS Monitor Watchlist amid a dramatic escalation in repression as authorities brutally crack down on massive protests sparked by the jailing of a leading presidential candidate. The brutal assault on rights has included violence, censorship, arrests, and intimidation targeting protesters, journalists, lawyers, and LGBTQI+ communities.
The CIVICUS Monitor currently rates Turkey as “repressed”, the second worst rating a country can receive, indicating severe restrictions to the freedoms of expression, peaceful assembly, and association. Turkey joins Kenya, El Salvador, Indonesia, Serbia, and the United States on the latest Watchlist of countries where there has been a notable decline in civic freedoms.
“The crackdown in Turkey has nothing to do with enforcing the law. It’s a political purge,” said Tara Petrović, CIVICUS Researcher for Europe and Central Asia. “The government is dismantling democratic opposition ahead of the next election, using violence and other plainly illegal means against any perceived dissent.”
Political Opposition Under Siege
Turkey’s new wave of repression began in March, following the detention of Istanbul Mayor and opposition Republican People’s Party (CHP) figure Ekrem İmamoğlu, widely seen as President Erdoğan’s main challenger in the 2028 presidential elections. His arrest, on politically-motivated charges including corruption, bribery, and aiding the outlawed and now-disbanded Kurdistan Worker’s Party militant group, came just weeks after announcing his candidacy and days after Istanbul University annulled his diploma in an apparent attempt to disqualify him from running.
İmamoğlu’s arrest triggered the largest protests in Turkey in over a decade, with crowd estimates reaching up to two million people. Authorities responded with aggressive suppression, deploying tear gas and rubber bullets against young, overwhelmingly peaceful protesters, many of whom were injured and hospitalised. There are reports of protesters being mistreated in detention, including strip searches of female detainees.
By April, up to 2,000 people had been arrested in connection with the protests— among them minors, journalists and a number of lawyers, including the former President of the İzmir Bar Association. On 1 July, the CHP marked the 100th day since the arrests with a mass rally in Saraçhane, which police again violently dispersed. Authorities have also arrested or detained nearly half of all CHP mayors and hundreds of people linked to the party from low-level members to municipal and senior officials and former MPs.
Police have also ramped up repression of LGBTQI+ protesters. In June, police violently broke up both the Istanbul Pride and Trans Pride marches. At Istanbul Pride, police arrested three people–the first ever arrests at a Pride March in Istanbul–and arbitrarily detained 52 others including activists, lawyers, and journalists. During the Trans Pride March, police detained 42 people, among them three minors, plus four others randomly picked up including a tourist.
“The scale of repression of protests in Turkey is staggering,” said Simona Mladenovska, Policy and Advocacy Officer at the Balkan Civil Society Development Network (BCSDN). “Peaceful protest is being treated as a threat to national security. Authorities must reverse course and start respecting people’s right to peacefully gather and voice their grievances.”
Journalists and Digital Rights Under Attack
Meanwhile, the government has intensified media censorship. Police detained 11 journalists in coordinated dawn raids on 24 March and physically assaulted 12 others during the protests. Authorities also deported a BBC journalist and arrested a Swedish journalist and held him for seven weeks on terrorism charges.
During this period, internet users repeatedly experienced throttling, lasting up to 42 hours in some instances and severely restricting access to social media and independent news sites, while more than 700 Twitter/X accounts belonging to journalists, activists, and opposition figures were blocked.
“Not satisfied to try to silence the streets, authorities in Turkey are doing their best to censor journalists and stifle dissent online, too,” said Ine Van Severen, Civic Space Research Lead at the CIVICUS Monitor. “The remaining space for free speech in Turkey is being suffocated.”
NOTES TO THE EDITOR
On Turkey’s civic space rating of Repressed:
In countries with this rating, civic space is significantly constrained. Individuals and organisations who criticise power holders risk surveillance, harassment, imprisonment, and violence. Civil society operates under constant threat of closure or criminalisation (see full description of ratings). See Frequently Asked Questions about the Watchlist here.
There are a total of 51 countries in the world with this rating (see all).
About the CIVICUS Monitor Watchlist:
The Watchlist is released by the CIVICUS Monitor, an online platform tracking civic freedoms—including expression, association, and peaceful assembly—across 198 countries and territories.
Ratings are categorised as ‘closed,’ ‘repressed,’ ‘obstructed,’ ‘narrowed,’ or ‘open’, based on a methodology combining multiple data sources.
Over twenty organisations contribute evidence and analysis to support global action to defend civic space.
For more information or to arrange an interview, please contact: media@civicus.org
Demokrasi Tutuklandı: Protestoculara ve Muhalefete Yönelik Kitlesel Tutuklamalar Türkiye'yi İnsan Hakları İzleme Listesi'ne Taşıdı
- Yetkililer son on yılın en büyük protestolarına şiddet ve kitlesel tutuklamalarla karşılık verdi.
- En güçlü cumhurbaşkanı adayı ve yüzlerce muhalif geniş çaplı operasyonlarla tutuklandı.
- Sansür uygulamalarının artmasıyla gazeteciler hedef gösterildi ve tutuklandı.
Johannesburg, 30 Temmuz 2025 – Türkiye, en güçlü cumhurbaşkanı adayının tutuklanmasıyla başlayan kitlesel protestolara yönelik sert müdahale ve şiddeti giderek artan baskılar sonucunda CIVICUS İzleme Listesi'ne dahil oldu. Hak ve özgürlüklere yönelik bu yoğun saldırılar; protestocuları, gazetecileri, avukatları ve LGBTİ+ topluluklarını hedef alan şiddet, sansür, tutuklamalar ve sistematik yıldırma politikalarını içeriyor.
CIVICUS İzleme derecelendirmesine göre Türkiye, bir ülkenin bulunabileceği en kötü ikinci seviye olan “baskı altında” kategorisinde değerlendiriliyor. Bu seviye, ülkede ifade, barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüklerinin ciddi şekilde kısıtlandığı anlamına geliyor. Son gelişmelerle birlikte Türkiye, sivil özgürlüklerde ciddi bir gerileme yaşanan Kenya, El Salvador, Endonezya, Sırbistan ve Amerika Birleşik Devletleri ile birlikte CIVICUS İzleme Listesi’ne dahil edildi.
CIVICUS Avrupa ve Orta Asya Araştırmacısı Tara Petrović’in ifadeleriyle; “Türkiye'deki baskının, kanunların uygulanmasıyla hiçbir ilgisi yok. Bu siyasi bir tasfiye. Hükümet, bir sonraki seçimler öncesinde demokratik muhalefeti ortadan kaldırmak için muhalif olarak algılanan herkese karşı şiddet ve açıkça yasadışı yöntemler kullanıyor.”
Siyasi Muhalefet Kuşatma Altında
Türkiye'deki yeni baskı dalgası Mart ayında, 2028 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) adayı olan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın en güçlü rakibi olarak görülen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından başladı. Yolsuzluk, rüşvet ve yakın zamana kadar yasa dışı olan ve geçtiğimiz günlerde silah bırakan PKK’ya (Kürdistan İşçi Partisi) yardım gibi siyasi suçlamalarla tutuklanan İmamoğlu, adaylığını açıklamasından birkaç hafta ve İstanbul Üniversitesi'nin kendisini yarış dışı bırakma amacıyla aldığı bariz olan diploma iptali kararından birkaç gün sonra gözaltına alındı.
İmamoğlu'nun tutuklanması, Türkiye’de son on yılın en geniş katılımlı protestolarını başlattı; katılımcı sayısının iki milyona ulaştığı eylemler gerçekleşti. Büyük çoğunluğu barışçıl olan genç protestoculara göz yaşartıcı gaz ve plastik mermiyle sert biçimde müdahale edildi; çok sayıda kişi yaralandı ve hastaneye kaldırıldı. Protestocuların gözaltında kötü muameleye maruz kaldığına dair bilgiler bulunuyor ve bunların arasında gözaltındaki kadınlara yönelik çıplak arama uygulandığı da yer alıyor.
Nisan ayı itibarıyla, protestolarla bağlantılı olarak yaklaşık 2.000 kişi tutuklandı; tutuklananlar arasında 18 yaş altı bireyler, gazeteciler ve İzmir Barosu’nun eski başkanının da aralarında bulunduğu çok sayıda avukat yer alıyor.
1 Temmuz’da CHP, tutuklamaların 100. günü vesilesiyle Saraçhane’de kitlesel bir eylem düzenledi; polis bu eylemi de şiddet kullanarak dağıttı. Ayrıca CHP’li belediye başkanlarının neredeyse yarısı ve partinin alt kademe üyelerinden üst düzey yöneticilerine, belediye yetkililerine ve eski milletvekillerine kadar yüzlerce kişi de gözaltına alındı veya tutuklandı.
Polis, LGBTİ+ eylemlerine katılanlara yönelik baskıyı da artırdı. Haziran ayında düzenlenen İstanbul Onur Yürüyüşü ve Trans Onur Yürüyüşü polis tarafından şiddet kullanılarak dağıtıldı. İstanbul Onur Yürüyüşleri tarihinde ilk kez, yürüyüşe katılan üç kişi tutuklandı ve aralarında aktivistler, avukatlar ve gazetecilerin de olduğu 52 kişi keyfi olarak gözaltına alındı. Trans Onur Yürüyüşü sırasında ise üçü 18 yaş altı olmak üzere 42 kişi ve aralarında bir turistin de bulunduğu rastgele seçilen dört kişi gözaltına alındı.
Balkan Sivil Toplum Geliştirme Ağı (BCSDN) Politika ve Savunuculuk Sorumlusu Simona Mladenovska; Türkiye’deki protestolara yönelik baskının boyutunun ürkütücü olduğunu belirtti ve ekledi: “Barışçıl protestolar, ulusal güvenliğe tehdit olarak görülüyor. Yetkililer bu gidişatı durdurmalı ve insanların barışçıl bir şekilde toplanma ve taleplerini dile getirme hakkına saygı göstermeye başlamalıdır.”
Gazeteciler ve Dijital Haklar Saldırı Altında
Bu süreçte hükümet, medyaya yönelik sansürü de yoğunlaştırdı. 24 Mart'ta eş zamanlı düzenlenen şafak operasyonlarıyla 11 gazeteci gözaltına alındı ve protestolar sırasında ise 12 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı. Yetkililer ayrıca bir BBC muhabirini sınır dışı etti ve İsveçli bir gazeteciyi terör suçlamasıyla tutuklayarak yedi hafta gözaltında tuttu.
Bu dönemde internet kullanıcıları, 42 saate varan erişim yavaşlatmaları yaşadı; sosyal medya ve bağımsız haber sitelerine erişim ciddi şekilde kısıtlandı. Gazetecilere, aktivistlere ve muhalifler isimlere ait 700'den fazla Twitter/X hesabı engellendi.
CIVICUS İzleme Sivil Alan Araştırma Koordinatörü Ine Van Severen’in ifadeleriyle: “Sokakları susturmakla yetinmeyen Türkiye'deki yetkililer, gazetecileri sansürlemek ve çevrim içi muhalefeti bastırmak için de ellerinden geleni yapıyorlar, Türkiye'de ifade özgürlüğü için kalan son alan da boğuluyor.”
EDİTÖRE NOTLAR
Türkiye'nin sivil alan kategorisi “baskı altında” olarak belirlenmiştir:
Bu kategorideki ülkelerde sivil alan ciddi şekilde kısıtlanmıştır. İktidarı eleştiren bireyler ve örgütler gözetim, taciz, hapis ve şiddet riskiyle karşı karşıyadır. Sivil toplum kuruluşları faaliyetlerini yürütürken sürekli olarak kapatılma veya kriminalize edilme tehdidi altındadır (kategorilerin detaylı açıklaması için buraya bakabilirsiniz). İzleme Listesi’ne dair Sıkça Sorulan Sorular için buraya bakabilirsiniz.
Dünya genelinde bu kategoride yer alan toplam 51 ülke bulunmaktadır (tam listeye buradan erişebilirsiniz).
CIVICUS İzleme Listesi Hakkında:
İzleme Listesi, ifade, örgütlenme ve barışçıl toplanma özgürlükleri dahil olmak üzere sivil özgürlükleri 198 ülke ve bölgede izleyen çevrimiçi bir platform olan CIVICUS İzleme tarafından yayımlanmaktadır.
Derecelendirmeler, birden fazla veri kaynağını birleştiren bir metodolojiye dayalı olarak “kapalı”, “baskı altında”, “engellenmiş”, ‘daraltılmış’ veya “açık” şeklinde kategorize edilmektedir.
Yirmiden fazla kuruluş, sivil alanı savunmak için küresel eylemi desteklemek amacıyla bu çalışmaya kanıt ve analiz katkısı sunmaktadır.
Daha fazla bilgi almak veya röportaj talebinde bulunmak için lütfen şu adresten iletişime geçin: media@civicus.org